Resim << Yazılar >> Karikatur Fikralar Video
MP3 Ses Efektleri Şaka

Onlar da çocuktular!..

Hz. Adem: Adem babamız çok şanssız bir çocuktu. Çocukluğunu hiç yaşayamadı.

Kamer Genç: Küçük Kamer doğar doğmaz çiçek hastalığına yakalandı. Uzun
süren bu hastalık küçük Kamer'de atasözlerini söyleyememe gibi garip bir iz
bıraktı. Çocukluğu çiçek sulayarak ve sınıf başkanı olma hayalleri
kurarak geçen Kamer gençlik yıllarında da bir ara çiçek çocuk oldu.

Fatih Terim: Konuşmaya kaş göz hareketleri yaparak başlayan Fatih'i ailesi
bir süre dilsiz zannetti. Daha sonra dillenen Fatih büyüyünce ne olacaksın
diye soranlara hep "Aslan Terbiyecisi ve imparator" şeklinde cevap verdi.

Bülent Ecevit: Çocukluğu da küçük Rahşan'la birlikte geçti. Bülent ve
Rahşan evcilik yerine mahalleden diğer arkadaşlarını toplayıp "particilik"
oynarlardı. Daha sonra oyunun adını "hizipçilik" olarak değiştiren Bülent ve
Rahşan'ın en büyük zevkleri birlikte güvercin beslemek ve birbirlerine
"Bölmece" sormaktı.

Banu Alkan: Efes yakınlarında tarla süren bir çiftçi tarafından toprakta
bulundu. Çocukluğu herkese Afrodit olduğunu ispatlamaya çalışarak geçti.
Kimseyi inandıramayan Banu intikam için müziğe merak sardı. İlk üç notanın
"do re mi" değil" ne re mi" olduğunu iddia ederek ilk eylemini yaptı.
Ardından göğüslerine elma takarak su göletlerine girip "Bir gün beni
arzularsaaaan geeelll" diye şarkı söyleme işine soyundu. Şarkıdan ürken
kurbağaların kaçması sonucu köyü sivrisinek sarınca köy ihtiyar heyeti
çareyi para toplayıp Banu'yu İstanbul'a yollamakta buldu.

Tansu Çiller: Çocukluğu anasının çıkınında para sayarak geçti. Yaşıtları
evcilik oynarken o yalıcılık oynardı.Bu oyunu uzun yıllar tek başına oynadı.
Çünkü hiçbir erkek arkadaşı soyadını almayı kabul etmiyordu.

M.Ali Erbil: Konuşmaya başlayınca ilk lafı "Enee" oldu. Küçük Erbil çocukken
de zamparanın önde gideniydi. Aynı anda 10 kızı birden idare eder,
harçlıklarını misket oynarken kaybederdi. Babası "Gösterme artık
teyzelere pipini" demekten helak olmuştu.

Hıncal Uluç: Geç doğdu. Doğumun gecikmesine bebek Hıncal'ın "Ben güzel ebe
isterim" şeklindeki ısrarı neden oldu. Güzel ebe bulununca doğan bebek
Hıncal tüm bebeklerin aksine ağlamak yerine güldü. Okul yıllarında
sınavlarda cevap yerine maç anlattığı için hocaları tarafından hep sevilen
bir öğrenci oldu.

Ajda Pekkan: Ajda'nın çocukluğuna ait kayıtlar asrın başında İskenderiye
kütüphanesinde çıkan yangında yok olduğu için çocukluğuna dair kim ne dese
yalan olur.

Mesut Yılmaz: Mesut Yılmaz doğumunda ağlamadı. Ailesi herhalde halinden
memnun olduğu için ağlamıyor diye düşünüp adını Mesut koydu. Ancak doğumunu
takip eden 3 yıl boyunca da hiç konuşmayan Mesut ilk cümlesini
bitirdiğinde altıncı yaş gününü kutluyordu.

Süleyman Demirel: Demirel doğduğunda da saçı yoktu. Onun çok istikrarlı bir
adam olduğunu burdan anlayabiliriz. İlk lafı "binanealeyh" oldu. Küçük
Sülü'nün çocukluğu koyun sürüleriyle geçti. Ancak o koyunlara kaval çalmak
yerine vaaz vermeyi tercih etti. Sürüsündeki koyunları sayarken sürekli
uyuya kalırdı. Bir gün sürüsünden başını kaldırınca etrafta da bol miktarda
koyun olduğunu farketti ve o gün siyasete atılmaya karar verdi.

 

GERi