Resim << Yazılar >> Karikatur Fikralar Video
MP3 Ses Efektleri Şaka

Aşagıdaki satirlari amerikali bir arkadas yazdi aynen iletiyorumm !!!

Butun arkadaslara merhaba. Bugune kadar sahit oldugum olaylar aklima basliginda belirttigim soruyu getirdi. Bazi olaylari size de anlatiyorum, bu konuda herkes kendi kararini vermekte ozgurdur.
     AMERIKALILARIN KAFATASININ ICINDE NE VAR? En son basima gelen hadiseden basliyayim. Dun (2 Ekim Cumartesi) sabah 9'da, AT&T adli dunyaca
meshur telefon firmasindan aradilar. "Bize uye olmak istermisiniz?" dediler. (Burada telefon sirketini kendin belirliyorsun, Turkiye'deki gibi tek sirketin yani Turk Telekom'un tekeli yok) Ben, "Turkiye'yi aramanin dakikasi kaca?" dedim, telefondaki "45 cent" dedi. "Ben, 10 dakikalik gorusmeyi 2$'a yapiyorum" dedim. "Iyi ya, bizimkisi 2$ degil 45 cent" dedi. "Bak kardesim, ben 2$'a 10 dakikalik gorusme yapiyorum, anlatamadim mi" dedim. Bana "O zaman dakikasina kac para veriyorsunuz?" demez mi? Kendi kendime "Al iste, sabah sabah bir gerizakali Amerikali daha" dedim.Kendisine kibarca izah ettim: "10 dakika 2$'sa dakikasi 20 cent yapar" dedim. Telefondaki beyinsiz "Mumkun degil bu kadar ucuza olamaz, siz islem hatasi yapmissinizdir" dedi. Kendi kendime "Sen beni Amerikali mi zannettin ki, 2$'i 10'a bolerken islem hatasi yapayim" dedim ve sabah
sabah gunaha girmemek icin "Kardesim, sagol, ben sizin sirkete uye olmayacagim"
dedim ve kapattim.
    Gecenlerde McDonalds'da 3.01$ tutan borcumu odemek icin 5$verdim, 1cent
daha verdim.Herif, once 5$'dan ne kadar para ustu vermesi gerektigini hesap makinesi ile hesapladi, once hesap makinesinin gosterdigi 1.99$'i bana bir suru bozukluk olarak geri verdi, sonra 1 cent daha verdi. Ben "Niye bu kadar bozukluk veriyorsun, direk 2$ kagit para versene" dedim.Kusbeyinli, bu sefer 5.01'den 3.01'i cikardi ve hesap makinesinde 2 rakamini gorunce bendeki parayi alip, 2$ verdi. Simdiye kadar hicbir
magazada, kasiyerlerin bozuk para odemek zorunda kaldiklarinda bir miktar daha isteyip, butun para geri cevirebildiklerini gormedim. Mesela hesap 15.25$ tutsa ve siz 20 $ verseniz, size 4 tane 1'lik, 3 tane 25 centlik verirler. Hicbirisi 1 tane 25cent alip, tek bir 5dolarlik geri cevirmeyi dusunemez/hesap edemez. 

Buyuk bir magazanin girisine ve raflarina su uyariyi asmislardi: "Magazamizda gizli kamera sistemi vardir." Daha sonra sunu eklemeyi  ihmal etmemisler, malum bu yaziyi okuyan Amerikalilar "Bana ne, ben zaten buraya gizli kamera sistemi almaya gelmedim" diyebilir diye. "Gizli kamera sistemi sayesinde, yapilan hirsizliklari tesbit edebiliyor ve
mahkeme onunde delil olarak gosterebiliyoruz." 

Bir bankanin ATM karti muracat formunda su paragrafin altini imzalamanizi istiyorlar:" 5 haneli banka sifremi sayilardan ve harflerden olusturacagima, sifrenin tamaminda ayni rakami veya harfi kullanmayacagima, Q ile 0'i, 2 ile  Z'yi birbirine karistirmayacagima..... yemin ederim" Anlasilan bankaya gelen bircok sifre probleminde bunlari birbiri yerine kullanip da unutan o kadar cok insan vardi ki bu paragrafi eklemeye luzum gormusler.

Su olayi da bir arkadastan duydum, gercek oldugunu soyledi: Kadinin, biri evine
yeni bir mikrodalga firin almis. Kadinin, bir de cok sevdigi bir kedisi varmis.
Birgun kadinin, kediyi yikamasi gerekmis. Tabi kediyi yikadiktan sonra bir de
kurutmak lazim. Aklina bu isi cabucak halledebilecegi parlak(!) bir fikir gelmis.
Islak kediyi alip, mikrodalganin icine koymus.Tabii zavalli kedi, mikrodalganin kapagi tekrar acildiginda olu bir sekilde firinin icinde boyluca yatiyormus. Bu durum karsisinda kadin, sevgili kedisini kaybetmenin intikamini almak icin mikrodalga ureticisi
firmanin aleyhinde yuklu bir tazminat davasi acmis. Mahkemenin karari
ise su: Uretici firma, firinin kullanma klavuzunda "Icinde kedinizi kurutmayiniz"
yazmadigi icin sucludur ve istenen tazminati odemekle yukumludur.

Su hadiseleri hepiniz duymussunuzdur: CD suruculer Japonya'da uretilip Amerikan piyasasina ilk girdiginde Amerikalilar'in "Su japonlar ne pratik insanlar, kolaylik olsun diye bilgisayarlara 'mug holder' (seramikten yapilan buyuk bardaklar ki Amerikalilar kahve ve corba icmek icin cok kullanirlar) ilave etmisler" diyerek bir cok CD surucunun 'tray' (CD surucunun CD-ROM koymak icin disariya cikan kismi, CD tepsisi) kismini
içi dolu agir bardaklari koymak suretiyle kirdiklarini; bilgisayarda "Press any key to continue" yazisi çikinca fellik fellik klavyede 'any' yazili tusu aradiklarini duymayan yoktur. Isin tuhafi, galiba Amerikalilar'da salak olduklarinin farkinda. Bir gun Elektromanyetik dersinde cocuklara soru cozerken "Biz, bu dersi 2. sinifta aliyoruz" dedim (burada son sinifta okutuluyor). Cocugun biri daha evvel Turklerle kalmis, onlari o kadar zeki bulmus ki, bana "Ortaokul iki de mi, lise iki de mi?" diye sordu. Ben
de "Ilkokul ikide" diyecektim de cocuklarin gerizekaliligini yuzlerine vurmak gibi olmasin diye "Universite iki" dedim. Simdi diyeceksiniz ki "Bu herifler o kadar salaksa bu Amerika neden oyle ve Turkiye neden boyle?" Cevabi cok basit: Burada arabanin soforu olan Amerikan hukumeti, halkin onca beyinsizligine ve engellemesine ragmen
gaza basarken, Turkiye'de arabanin soforu olanlar, halkin arkadan ittirmesine
ragmen frene basiyor. Sonucta burada araba, Amerikalilara ragmen uçuyor, orada Turkiye, halka ragmen yerinde sayiyor. Siyasiler sisteme karsi bir sürü uydurma tehlikeller bulmakta çok ustalar. Ekonomi, egitim, teknoloji hicbirinin umurunda degil. Ve Turkiye'de insanlar, hukumetlere ragmen birseyler yapmaya calisiyorlar. Bu millete gercekten hizmet edenleri saygiyla selamliyorum. Hepinize sevgilerimle... 

Syracuse University Department of Electrical Eng.& Computer Science

 

GERi